About admin

This author has not yet filled in any details.
So far admin has created 45 blog entries.

VİSKİ YAZARI MEHMET YALÇIN’LA İSKOÇYA TURUNA DAVETLİSİNİZ

Türkiye’nin ilk içki yazarı, “A’dan Z’ye Viski” kitabının sahibi ve İskoç Viski Çanağı Muhafızları (Keepers of the Quaich) derneği üyesi Mehmet Yalçın, bir kez daha viskiseverleri İskoçya’nın bu enfes içkisinin sırlarını birlikte keşfetmeye davet ediyor. 15 yıldır süren Gusto Viski Kursları’nın eğitmeni Yalçın’ın önderlik edeceği, daha önce Lowlands, Highland ve Islay’ya yapılan gezilerin bu dördüncüsünde, Speyside’ ın efsanevi damıtımevleri GlenFarclas, GlenLivet, Cardhu, Balvenie, GlenFiddich ziyaret edilerek seçme viskileri tadılacak. 02 Ekim Perşembe sabahı İstanbul’dan Edinburgh’a uçulacak gezide 4 gün boyunca Speyside Bölgesi gezilecek, 5 seçkin ziyaret ve tadım yapılacak, adeta bir viski efsanesi otelde The Craigellachie’ de kalınacak ve 05 Ekim Pazar akşamı Istanbul'a dönülecek. İskoçya’nın en güzel mevsimlerinden birinde, muhteşem doğasının koynunda gözümüz, adeta oksijenle beslenmiş doğal ürünleri ile gönlümüz doyacak. Bu güzel ülkenin ünlü yabani somonları, Angus sığırlarından biftekleri, şahane deniz ürünleri ve dillere destan geyik etleri tadılacak. BİRİNCİ GÜN - 02 EKİM 2025 - PERŞEMBE 07:10 [...]

2025-06-17T19:09:54+03:00Etkinlikler|Yorum yok

Kalkan ziyafetine davetlisiniz…

Denizlerin zırhı prensi kalkan balığının ziyafetine davetlisiniz… Misina… 2000’lerin başından bu yana, İstanbul’un Anadolu yakasında deniz manzarası olmamasına rağmen ayakta kalan, sürekli yeniliklere imza atarak müdavimlerini koruyan köklü balık lokantası… İlk yıllarında Fenerbahçe-Dalyan’da bulunan, binasının kentsel dönüşüme girmesi üzerine Göztepe’ye, Göztepe parkının tam karşısına taşınan lokanta, sıradışı mezeleri ve deniz ürünlerinin damga vurduğu soğuk ve sıcak başlangıçlarının yanı sıra “kalkan tandır”ıyla ünlü. Kalkan burada aslında ne tam ızgara, ne tam fırın, ne de tam tandır yapılıyor. Bütün kalkan Amerikalıların mutfak sanatına armağanı “Big Green Egg” denilen ızgara-fırın-tütsüleme ekipmanı karışımı dev yumurtada önce harlı ateşte mühürleniyor, sonra üst kapağı kapatılarak demlene demlene pişiriliyor, hafif de tütsülenmiş oluyor. Düğmeleri ve derisi kıtır kıtır olurken kolajen dokunun derinin altında toplanması, balığın kurutulmadan suyu ve lezzetinin korunması da bu tekniğin bir artısı… Restoranın kurucusu Karslı şef Suat Yılmaz’ın memleketinin kaz lezzetlerini İstanbul’a keşfettirmesi, hatta tüm Türkiye’de bir “Kars kazı” rüzgârı estirmesi de bir başka özelliği. [...]

2025-06-16T23:10:52+03:00Etkinlikler|Yorum yok

Hayatımıza Enerji Verenler

Süreyya Üzmez, 24 Temmuz 2016, Trilye Restaurant Blogu İnsanoğlunun şaşırtan davranışlarını anlatırken Eflatun sıralamış: “Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta ne bugünü, ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.” Hayattan keyif almadan çok uzun yaşamanın, yaşamı on beş yıl uzatmanın bir yararı olur mu diye zaman zaman kendime sordum. İmkanlarım dahilinde de hep keyifli yönlerini bulmaya çalıştım. İnsanoğlu da bu keyifli yaşam için sürekli çaba sarfedip buluşlar yapmaktadır. Mehmet Yalçın, kendi yaşam gustomu oluşturmaya çalıştığım yıllarda yazılarını, dergisini yakinen takip ettiğim çok değerli bir gazeteci yazardır. Türkiye’de turizmin bacasız bir endüstri olduğu keşfedilirken turizmin temel unsurlarına değinen, yeme içme kültürüne ilgi duyan insan sayısı çok azdı. Dünyaya kafa tutacak bir turizm potansiyeline sahip olan ülkemizde yiyecek, içecek konularında topluma yön [...]

2022-07-10T13:34:42+03:00Hakkında|Yorum yok

Rakının yeni yüzyılı

Rakının yeni yüzyılı Gusto Dergisi - Sayı 136 - Mart/Nisan 2013 - Mehmet Yalçın Geleneksel içkimiz rakı 21. yüzyılda demode mi olacak, çağdaş bir çizgide daha da mı popülerleşecek? 5 farklı rakıya 5 incelikli yemeğin eşlik ettiği “fine dining” tarzındaki rakı ziyafeti, bu soruya verilen bir cevaptı sanki... Ian Millar, İskoçya’nın babayani viskicilerinden çok, TV’lerdeki Evli ve Çocuklu dizisinin başrol oyuncusu Al Bund’yi andıran sevimli bir adamdı. Kadehindeki viskiyi salona doğru kaldırdı ve bir şarkı patlattı: “Soooleeeeraaa.... Oooooo... This whisky is best of the world Better than most whiskies of old...” Renkli viskici, İtalyanların ünlü “Volare” şarkısını Glenfiddich’in 15 yıllık Solera Reserve'ine adapte etmiş, doğrusu kafiyeleri de iyi uydurmuştu. Şarkıyla sunulan viskilerimizi koklar ve şeri fıçılarından aldığı turunçgil rayihalarını içimize çekerken, önlerimize de şık tabaklar kondu. Millar, viskiyi yemekle içeceğimizi söyledi: “Bu viskinin yanında portakallı ördek sunmak istedik. Zira ördeğin zarif sosu ile viskinin narenciyemsi tadları birbirlerine mükemmel uyuyor...” Ocak ayında Çırağan Kempinski’de [...]

Mutfak burada, şarap nerede?

Mutfak burada, şarap nerede? Gusto Dergisi - Sayı 135 - Ocak/Şubat 2013 - Mehmet Yalçın Antep mutfağı bunca yükselirken, tarihe karışan enfes Antep şaraplarının yeniden hayat bulmasının zamanı gelmedi mi? Şarapsız mutfak, topal kalmaya mahkûmdur... Atatürk Orman Çiftliği’nden gelen kalem gibi ince uzun şişe, Gusto yazı işlerinde neredeyse unutulmuştu. İlkel etiketli, içindeki şarabın muhtemelen bozulduğu bu fazlaca eski şarabı açmaya bir türlü elimiz gitmemişti. Neden sonra Ahmet Örs’le birlikte sakin bir günde şişeyi açtık. Ve gözlerimize -pardon, burnumuza ve damağımıza- inanamadık... 1960’lardan kalma, kısacık mantarı ile şarap arasına en az 5 santim hava girmiş kahverengi şişeyi açar açmaz, önce şarabın rengine şaşırdık. Evet, yılların etkisiyle kiremit tonlarına doğru bir dönüş vardı ama yine de hayli koyuydu. Burunda ise bunca seneye ve şişenin içine giren havaya rağmen oksidasyon ya da sirkeleşme olmamıştı. Deri, kuru meyve ve baharat kokuları yoğundu, tipik bir yıllanmış kaliteli şarap havasındaydı. Şarap damakta da çökmemiş, içim özelliğini yitirmemiş, tam tersine bu [...]

Gerçek füzyon mutfağı

Gerçek füzyon mutfağı Gusto Dergisi - Sayı 133 - Kasım 2012 - Mehmet Yalçın Birbirleriyle kıran kırana rekabet eden şefler, dayanışma göstermeye de başladılar. Alaçatı’nın iki fine-dining restoranının ortak bir menüyle düzenledikleri ziyafet, bir şeylerin değişeceğinin göstergesi… 1975 yılının soğuk bir kış günü, Fransız Cumhurbaşkanının resmî konutu olan Paris yakınlarındaki Elize Sarayı, tarihinin en büyük ziyafetine sahne oluyordu. Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing’di ve aşçıların kralı Paul Bocuse’e Légion d’Honneur nişanını verecekti. Nişanın takdimi onuruna düzenlenen yemek, Elize’de bir ilk (ve son) oldu... Fransa'nın yaşayan en büyük şefleri, menüyü ortaklaşa belirlediler ve o gece sarayda bizzat hazırlamak üzere yemekleri paylaştılar. Menünün belirlendiği toplantıda, Paul Bocuse kocaman gövdesiyle kükredi: “Ya ben ne yapacağım?” Arkadaşlarının “Bunları afiyetle yiyeceksin, senin o akşam görevin bu!” demelerine aldırmadan, o da çorbayı üstlendi. Ve o gece şerefine “V. G. E. usulü trüf çorbası” yemeğini icat etti. Gastronomi tarihine geçen o unutulmaz geceyi, geçenlerde gelen bir haber sayesinde hatırladım. İzmir’in gözde [...]

Ne güzel adamdın sen Kurthan Hoca

Ne güzel adamdın sen Kurthan Hoca Gusto Dergisi - Sayı 132 -  Ekim 2012 - Mehmet Yalçın Türk basınının en renkli simalarından, geçen ay yitirdiğimiz Prof. Kurthan Fişek Türkiye’nin ilk içki yazarıydı aynı zamanda. Sıkı içer, sıkı da yazardı… Berbat plastik bardakları her kullanışımızda, “lanet olsun" diye mırıldanıyorduk. Makineden plastik bardakta çıkan sıcak kahve hem bardağı tutan elimizi yakıyor, hem de kahveye geçirdiği naylonsu tadıyla sabah keyfimizin canına okuyordu. Ancak aramızdan biri o bardaklardan hiç şikâyetçi değildi. Kara plastikler, içlerindekini göstermiyordu zira. Yudumladığı bizim gibi kahve değil viski olduğundan, eli de yanmıyordu Kurthan Hoca’nın... 90'lann başında Sabah grubuna bağlı olarak Aktüel’i çıkarıyorduk ve Kurthan Fişek de Ankara'dan “Sıfırcı hocanın not defteri” başlıklı harika sayfalar hazırlıyordu. Hoca İkitelli’deki Medya Plaza’ya ne zaman uğrasa, naylon kahve bardaklarına zulaladığı viskisinden azar azar çeker, gümbürtülü sesiyle kahkahalarını atar, arada bir de sunturlu küfürlerini savururdu. O soğuk ve sentetik binaya ruh katan hocanın gelişini iple çekerdik. Türk basınının ve [...]

Gül yazısı

Gül yazısı Gusto Dergisi - Sayı 130 - Temmuz/Ağustos 2012 - Mehmet Yalçın Güllaçlarda gül tadının “eser miktarlara” indiği, gül reçelinin hepten unutulduğu, gül likörünün anılarda kaldığı günlerde, Fransa'dan esen gül kokulu rüzgârların ilham ettiği bir yazı... Paris’in Louvre müzesi yakınlarındaki Cambon sokağında o alışılmadık kalabalığa iyi ki rast gelmiştim. Chanel döpiyesli genç kadınlar, saçları yapılı yaşlı madamlar ve tebeşir çizgili takımlı genç adamlar, pek de ucuzluk ya da yeni çıkan cep telefonu kuyruğunda gibi görünmüyorlardı. Dükkânın tabelasını görünce durum anlaşıldı. Kuyruk, büyük pasta sanatçısı Pierre Hermé’nin efsaneleşmiş makaronlarından alabilmek içindi... 15 dakika bekledikten sonra elimde küçük bir kutuyla dışarı çıktığımda, ilk işim yakındaki bir banka oturup hazinelerimi tatmak oldu. Hermé’nin kuyumcu dükkânını andıran pastanesinde bir ufak kutusu bir şişe şampanya fiyatına satılan pufuduk makaronları, denildiği kadar vardı. İlk duyduğumda “amma saçmalık!” dediğim vanilyalı ve zeytinyağlı makaron, şaşırtıcı bir uyum sergiliyordu. Siyah frenküzümlü de harikaydı, kayısı ve bademli de. Artık klasikleşen İsfahan’da ise, [...]

Sahicilik en büyük değer

Sahicilik en büyük değer Gusto Dergisi - Sayı 127 - Nisan 2012 - Mehmet Yalçın Düne kadar Türkiye’ye Bengladeş muamelesi yapan kibirli Batı, şimdilerde övgüler düzmek için yarışta... Yerel değerlerimiz parlatılıyor. Ama en büyük değerimiz yüzeydeki eserlerimiz değil, onların derininde yatan sahiciliğimiz bence. İşin artık çığırından çıktığını, kanaldan kanala gezinirken televizyonda karşıma çıkan o görüntüden anlamalıydım. Yarı uyur-yarı uyanık vaziyette birden yerimden doğruldum. Hep Filipinler’de yılan ya da Bahamalar’da çekirge yemesine alışık olduğumuz ünlü aşçı Anthony Bourdain Taksim’deki Kızılkayalar Büfe’de ıslak hamburger yiyor, üstüne de yorumlar yapıyordu! Birkaç dakika sonra da Nişantaşı’nın gözde kebapçısı Tatbak’ta lahmacununun içini sumaklı soğanla doldurarak afiyetle yiyecekti. Memlekette kendimize saklayacağımız pek bir şey kalmayacaktı bu gidişle... Fatih’teki salaş büryancılar New York Times’da, Burgazada’daki ufak bir meyhane geçen ay da yazdığım gibi GQ’da, bozacılar ise Washington Post’taydı. Mahallemizdeki simitçi Rüstem bu gidişle NBC’nin canlı yayınında demeç verirse şaşırmamalıydık. Türkiye dünyada gittikçe daha yıldızlaşırken ve düne kadar ona bir Bangladeş muamelesi [...]

Go to Top